En riskli grubu ise kalbinin yarısı gelişmemiş olarak dünyaya gelen ve Balık Kalpli Çocuklar denilen grup oluşturuyor. ‘Balık Kalpli Çocuklarda’ tıpkı balıklarda olduğu gibi sadece bir odacık ve bir karıncık bulunuyor.
Çocuk Kalp Vakfı Başkanı Prof. Dr. Tayyar Sarıoğlu, toplumda çocuk kalp hastalıkları konusunda yeterli bilginin olmadığını belirterek “Tıp çevrelerinde bile ‘çocuk kalp hastası doğmuş, kalbinde bozukluklarla doğmuş nasıl yaşar? Ameliyatları kaldırabilir mi? diye kaygılar var. Oysa bugün ülkemizde tıpta ve teknolojideki gelişmeler, hekimlerin bilgi ve tecrübeleriyle birleşerek kalp hastası çocukların da aktif yaşama kavuşmaları, mutlu ve üretken bir şekilde yaşamlarını sürdürmeleri mümkün hale geldi” diye konuştu.
Üç ameliyat
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ersin Erek de doğumsal kalp hastalıklarının en zorlu grubunu ‘balık kalpli’ çocukların oluşturduğunu belirterek; “Onlar 3 yaşına kadar 3 büyük kalp ameliyatı geçiriyor. Hastaların tıpkı balıklarınki gibi kalplerinde sadece bir odacık ve bir karıncıkla dünyaya gözlerini açıyorlar. Normal insan dolaşımından oldukça farklı işleyen ve balıklarınkini taklit eden bir dolaşıma sahipler. Kan, kalpteki tek karıncık tarafından bir seferde tüm vücuda ve akciğerlere pompalanıp kalbin kulakçığına geri dönüyor. Balık kalbi (Fontan dolaşımı) yöntemi ile özel bir dolaşım oluşturularak hastaların hayata tutunması sağlanıyor” açıklamasında bulundu.